"Bütün iş, sevmesini ne kadar biliyorum, ne kadar bilmiyorum."

_

24 Ağustos 2007 Cuma

Dinleyin

Bach' ı dinleyin. Itri' yi dinleyin. Onlarınki gibi yüzyıllara ve yüz milyonlarca insana ulaşmış, onlara mal olmuş müzikler yazamadığımı biliyorum. Belki asla da yazamayacağım. Yazdığım müzik dünyayı kurtarmayacak. Baştan kaybedilmiş bir savaş bu, aslında hiç girişilmemiş.

Önemli olan, evet, en önemli olan, bir kişiyi ve bir anı kurtarabilmek.

"Zalim, beni söyletme, derunumda neler var." diyen şarkı, bir kişinin ruhundaki gizli bir yarayı sağaltabilirse amacımıza ulaşmış sayılırız.
Arzen Sultanı' nın fedakârlığını kutsamak için yazdığım müzik, bir başka kadının kıymeti bilinmemiş bir fedakârlığının hakkını verebilirse ne ala.
Aşk ın "Fer", yani "ışık" olduğuna ikna edebilirsem birilerini, bu başarıdır; ve Şehvet in kaçınılması gereken bir günah değil, gençliğin, tazeliğin, bereketin ve üretkenliğin zevkli olduğu kadar kutsal bir ayini olduğu fikrini verebilirsem birilerine, içim rahat eder.

Bir an ve bir kişi. Sonra bir an ve bir kişi daha. Nasıl ki ben, Ferhad ile Şirin' i izlemiş bir kişiydim. Sonra başka kişileri mutlu etmek üzere yola çıktım. Öyle işte.

Hiç yorum yok: