"Bütün iş, sevmesini ne kadar biliyorum, ne kadar bilmiyorum."

_

26 Eylül 2007 Çarşamba

Kendinden Geç

Yazmayalı iki hafta olmuş. Bu iki hafta içinde annem iki seneliğine Moskova' ya uğurladım, Üsküdar' dan Beşiktaş' ta taşınıp yalnız hayatıma başladım, Tiyatro Açıkça' da sezon açıldı, bir oyun seçme maratonunun ardından Mehmet Akan' ın Midirfillik Oyunu' nda karar kılındı, dramaturji çalışması yapıldı, roller dağıtıldı. Bir de okul açıldı, üst üste ödevler gelmeye başladı. Hasılı kelam bir yoğunluktan kendimden geçme durumu söz konusu. Bu iki hafta içinde Mehmene için tek yapabildiğim, ud partilerini kaydedecek olan Huriye' nin notalarını hazırlamak oldu.

Ece kayıplarda, Ece beni duyuyorsan ses ver!!!

12 Eylül 2007 Çarşamba

Kendi Dünyasının Efendisi...

... olmak zorunda insan. Fikrimce. Şayet sanatçı olmaya çabalıyorsa. Bazen öyle zamanlar oluyor ki, sizden başka kimse, ama gerçekten kimse yaptığınız işe inanmıyor. Kimse inanmazken siz inanmak zorundasınız. Bu da yalnız kalmayı göze almak demektir bir bakıma. Sonra zamanla başkalarının da inanacağına, sizin gördüklerinizi göreceğine inanmak, aslında inandığınız şeyi, inandığınız şekliyle onlara siz göstermek zorundasınız.

Bu siteyi açarken bazı arkadaşlarım, bu işi haddinden fazla büyüttüğümü, abarttığımı, bu sayfayı açmakla aşırıya kaçtığımı söylemişlerdi. Mesele, katıksız inançta. Sağlam temellere oturup oturmaması çok önemli değil şu an, zira bu, çoğu sanatsal üretim gibi, içgüdüsel bir şey. Sezgilerinize güvenmek, onları dünyanın en doğal ve kesin gerçekleriymiş gibi kabullenip inançla benimsemek zorundasınız. Bir cengaverlik, Don Kişot' luğun ta kendisidir bu bir bakıma.

Bu sayfayı açtığımda, ziyaretçisi olup olmayacağından pek emin değildim. Aslında zaten, bu çalışmayı takip etmek isteyecek fakat sık sık görüşmediğim birkaç kişi için açmıştım başta. Beklediğimden daha fazla insan ziyaret ediyor, hatta bazı bazı bir başvuru kaynağı haline bile gelmiş. Mehmene otoritesi oldum internette. :))

2 Eylül 2007 Pazar

Mehmene "Ev Yapımı"...

Karar verdim, konseptimiz budur. Mehmene Ev Yapımı... Tamamen evde bestelenmiş, evde düzenlenmiş, evde kaydedilmiş, mixlenmiş, CD kapağı ve kitapçığı evde tasarlanmış, kesilip yapıştırılarak el emeğiyle hazırlanmış bir albüm. Dezavantajı, teknik anlamda kaçınılmaz eksiklerin olacak olması. Avantajı ise, üzerindeki müthiş emek, samimiyet, ve gerçekten son derece sınırlı sayıda, adı şimdiden belli insanlar için hediye kabilinden çoğaltılacak olması.

Albümün piyasaya yönelik olmaması, insanı çok rahatlatan ve özgürleştiren birşey. Bir kere telif ve barkod meseleleri var, şimdilik bunları bertaraf ettik. ( mi? ) Kendimiz için yaptık, bize emeği geçenlerle, ilham verenlerle, sevdiklerimizle paylaşacağız. Olay bundan ibaret.

Bakın tam da şuraya yazıyorum. Yarın öbür gün ( yani biz öldükten sonra ) açık arttırmayla satılır bunlar ha. :))