"Bütün iş, sevmesini ne kadar biliyorum, ne kadar bilmiyorum."

_

2 Kasım 2007 Cuma

Bir

Fazla aramanıza da gerek yok. MySpace Music sayfalarına girin, binlerce farklı türde müzik yapan, milyonlarca farklı müzisyeni görün. Dünya müzisyenlerle dolu adeta. Peki bu onlarca milyonluk kafileye, bir de bizim eklenmemizin kime ne faydası var?

Bana sorarsanız müzik, dinleyiciye birşey ifade ettiği ölçüde vardır, ve anlamlıdır. Kendi müziğimin böyle olmasını isterim. İnsanların muhabbetine fonda eşlik etmesi de kabulüm, fakat esas arzum, onlara birşeyler anlatabilmesidir.

Bu düşünceyle yola çıkmadım, ama üzerinde uğraştıkça farkettim ki, Mehmene' de evrensel mesajlar var. Pek çok insanın yarasına dokunabilecek bir hikaye. Öncelikli olarak, aslında güzel yaratılmış fakat çirkin bir surat ile bir maskeye hapsolmuş kızdan bahsedelim.

Yakın sayılabilecek bir zamana kadar ben de öyleydim örneğin, müzik yazabileceğimi biliyordum, içimde hissediyordum ama yazamıyordum, dışarı çıkaramıyordum. Bu benim, kendi maskem ardına hapsoluşumdu.

Böyle yaşayan pek çok insan tanıdım, içinde gizli cevherler olan fakat çeşitli sebeplerden ötürü içinde saklı kalan, tam anlamıyla kendisi olamadan yaşayan; bunun acısını farkında olarak ya da olmayarak çeken.

Diğer bir önemli nokta da, daha ziyade kadınlara yakıştırılabilecek fedakârlık olgusu. Hiçbir kadından bir büyücü gelip güzelliğini istememiştir belki, ama örneğin çocuklarını en iyi şekilde büyütmeye çalışırken kendi cazibesini yavaş yavaş yitirip cinsiyetsizleşen, "anne" "teyze" olan kadınlar çok mu uzak bize?


Dünya, küçük kardeşini ölümden kurtarmak için kendinden vazgeçen Mehmene' lerle dolu.

Hiç yorum yok: